Navigation Menu

Hayallere Yolculuk!

kikamu.blogspot.com.tr
Resim yazısı ekle
Güneşin doğuşuna kuşların şen şakrak sesleri eşlik ederken gün yeniden başladı. Ben ise sırtımda yorgunluğum, özlemim ve yaralarım ile aldım başımı gidiyordum. Pusulam Güneşti ve ben nereye gittiğimi bilmeden sadece yürüyordum. Tüm sorumluluk yavaş ve uysal adımlar ile ilerleyen ayaklarıma aitti. Yürüdüğüm yol bana öyle muazzam güzellikler sunuyor ki, nereye gittiğimin bir önemi yoktu. Uzun ince bir patika da doğanın huzuru rahatlatıcı sessizliği ile ilerliyordum. Bu güzellikleri tek keşfeden ben miydim acaba diye düşüncelere dalmak üzereydim ki bir araba kornası ile bana selam verdi. Aracı daha görmemiştim ama beynim hemen tahminler yapmaya başlamıştı. Gönlüm ise beynim düşünürken şıp diye aracın ve içerisinde barındığı kişiler hakkında doğru tahminde bulunmuştu. Geriye ise onlara dönüp hem doğru cevabı bulmaya hem de yeni yol arkadaşları ile gönlümüze hitap eden yerleri keşfetmeye koyulmak kalmıştı. Evet, kesinlikle bu T1’di. Sadeliği ve mütevaziliği ile öyle güzel bir araba ki, hayran olmamak elde değil. Tereddüt etmeden atladım arabaya ve yeni dostlara merhaba dedim.

Bir Yolun Sonu!

Doğa ve kendi yanında barındırıp, insanlığa sunduğu doğallığı görünce, T1’den ayrılma zamanı gelmişti. Yolun müsait tarafında, dostların iyi ve güzel temennilerini de yanıma alarak, o eşsiz yolda kendimle kalmaya devam dedim. Bir yol düşünün sonu görünmüyor ama sizi de korkutmuyor. Aksine iyi ki bu yoldayım dedirtiyor sizlere. Sağ ve sol taraflarında yer alan uzun ağaçlar, küçük bir çocuğun elinden tutan anne bana gibi eşlik ediyor yola. Böyle zamanlarda müziksiz olmaz fakat, doğanın kendi sesini dinlerken farklı bir müziğe ihtiyaç var mıdır ki. Yol boyu yürürken, sol yanımda bir at çiftliği gördüm. Orayı görünce mola vakti geldiğini düşündüm ve atları izlerken bir bardak çayın iyi geleceğini düşündüm. Atların güzelliği ve çiftliğin otantik oluşu öyle huzur verici ki bugünü burada tamamlamak gerektiğini düşünerek, o geceyi çiftlikte geçirmeye karar verdim.  


Günün Ardından Geceye Merhaba!


Kalan sürede atları sevdim, onlara yem ve su verdim. Onlarla sohbet etmek bile ayrı güzel.  Ardından oranın çalışanlarına yardım ettim. Elimden geldiğince destek oldum.  Çalışmanın ardından emeğinin karşılığı bir bardak su dahi olsa, muazzam bir lezzeti var. Gün boyu geçirdiğim o mükemmel zaman dilimine en güzel hediye,  rahat bir uykuydu. Zaman geceye doğru ilerlerken atların olduğu alanı gören bir odada kaldım. Pencereye yaslanmış, etrafı izlerken, çiftlikten bir müzik sesi duyulmaya başlamıştı. O güzel müziğe kapıldım güzel hatıraları yeniden yaşamaya başladım. En güzel anım ise atın sırtında tembel adımlarla gezmek olmuştu ki çalan müzikte bunu bana yeniden hatırlattı. Gözlerimi kapattım ve yüzümde ki tebessüm eşliğinde at sırtında gezintiye devam ettim.

Sizlerde Gözlerinizi Kapatın!


Bu güzel hikâye aslında benim yaşadığım bir anımdı. Tabii ki ben bunu freeman olarak biraz daha geliştirdim ve yeni olaylara uyarladım. Bu uyarlama ve geliştirmenin bana en büyük destekçisi ise buradan ulaşıp dinleyebileceğiniz şarkı sayesinde. Sizlere iyi dinlemeler ve iyi bloglamalar dilerim. Yeni bir yazıda görüşmek üzere. Selam ve dua ile kalın.

Blogcu Baykuş..!

0 yorum: