Navigation Menu

Hi There, I am

About Me

Social media

Instagram

Bu Blogda Ara

Katkıda bulunanlar

Türk Hackerlar İş Başında!

Merhaba değerli okurlar, bu yazımızda sizlere Ay yıldız altında birleşen bir grup hacker hakkında bilgi vereceğim.  İslam Düşmanlığı...

Merhaba değerli blog okuyucuları, verdiğim kısa moladan sonra tekrar yazı yazmanın mutluluğu ile sizleri selamlıyorum.  Öncelikle tüm Müslüman abilerim ve kardeşlerimin ramazan ayını tebrik eder, ağız tadı ile sağlık sıhhat içinde oruçlarınızı tutmanızı canı gönülden niyaz ederim.  Gelelim bu yazımızda bahsedeceğim konumuza.  Sizlere bu yazımda bir blogger hangi telefonu kullanmalı ondan bahsedeceğim ve buna sizlerle beraber karar vereceğiz.

Yeni Bir Telefon!

Bir blogger olarak her an bir fikre kapılabiliyor, konu hakkında araştırma yapıp yazı yazma ihtiyacı duyabiliyoruz. Bundan ziyade acilen bir metin yazmamız da gerekebilir veya gördüğümüz bir tabela bir foto veya çizilen farklı bir resim bize dikkat çekici gelir ve bunu yazıya dökmek isteyebiliriz.  Daha farklı olarak acil bir iş aldık ve bunu hemen yazmamız gerekebiliyor. Bu nedenle kullanacağımız telefon modeli de blog hayatımıza uygun olmalı diye düşünüyorum. Şahsım adıma şu anki kullandığım telefonum bu işler için ağır ve yavaş kalıyor. Sosyal medyada aktif paylaşım yapmam adına ve bloguma yazı yazmam için farklı bir telefon almaya karar verdim.

Sony ve Samsung!

Bu markaları seçmemin sebebi, ben uzun süre müzik dinlemeyi seven biriyim. Çevremde olan doğal olayları da fotoğraflamak ve videoya kaydetmek ayrı hobimdir. Güvenlikte olmazsa olmazımız tabii. İlave olarak şahsi işlerim açısından bolca görüşme yapıyorum. Bu nedenle iş hayatıma da uygun olmalı. Bu açıdan bu markaların belli başlı telefon modelleri benim seçimlerim arasında yer alıyor ve ben birini seçmeliyim. Seçtiğim modeller; Sony Xperia Z5 Compact ve Samsung Galaksy note 4.


Bu telefonu seçme sebebim, en çok hoşuma giden özelliği bünyesinde kalem bulundurması. Ekranda iz kaldı derdinden ziyade kalem ile rahat işlem yapma düşüncesi beni cezbediyor. Not yazma, çizim yapma, proje oluşturma ve grafik hazırlama gibi işlemler için tasarlanmış bir telefon bence. İşinin ehli sözü bu telefon için geçerli. Ofis programları için ideal bir telefon olmasından ziyade, bloggerlar için en ideal telefon olduğu düşüncesindeyim. Bu telefonu almayı çok isterim.


Bu telefonu seçme sebebim, müzik performansı ve yüksek çözünürlüklü kamerası.  Bu telefonun 2 güne kadar pil ömrü var ve bünyesinde 23 mp. kamera barındırıyor. Bu özellikleri bile telefonu direk tercih etmeme yeterli. Kullandıkları renk seçenekleri, şık ve sade tasarımı ayrı bir hava katarken, telefonun hafıza ve depolama alanlarının çokluğu sadece müzik ve video değil, sosyal medya uygulamaları, oyunlar ve kullanacağınız diğer uygulamalar içinde uygun olduğu hissi uyandırıyor bende. Bu telefon modelinin bana uygun olduğunu düşünüyorum. Hatta youtube kanalıma video yüklemek için bile yeterli olacağı kanaatindeyim.

Son Olarak!

  
Bu iki model arasında kaldım değerli blog okurlarım. Asıl tercih için birkaç gün daha düşünüp net karar alacağım ama bunun öncesinde sizlerin de görüşü benim için önemli. Önereceğiniz farklı bir model var ise yorumlarda lütfen belirtin.
Hayırlı ramazanlar ve iyi bloglamalar


Blogcu Baykuş!

0 yorum:

Dead By Daylight Oyun İncelemesi

Merhaba değerli blog okuyucuları sizlere bugün yeni çıkan ve beta sürümünde yani hazırlık aşamasında olan bir oyundan bahsedeceğim.  Oyunumuzun ismi Dead By Daylight sevgili okurlar. İzlediğim oyun tanıtım videosunda daha beta hazırlık aşamasında olmasına rağmen oyunun büyük ilgi göreceği kanaatindeyim. Şuan birçok Youtuber da oyunu tanıtmaya başladı. Oyun grafiklerinin yüksek olması, bulunduğu atmosferi oyunu oynayan kişiye çok iyi yansıtmış görünüyor. Korku-Gerilim türü oyunlar seviyorsanız zaman kaybetmeden ön sipariş vermenizi tavsiye ederim.



Oyunun Türü ve Konusu!

Oyunumuz aksiyon türünde ve korku, gerilim yüklü bir teması var. Yayımcı şirketi Starbreeze Studios ve geliştirmeyi üstlenen şirket ise Behaviour Digital Incolan bu oyun, şuan sadece İngilizce dil seçeneği ile bulunmakta ve online olarak oynanabiliyor. Oyunda bir katil ve dört kurban yer alıyor. İsterseniz katili canlandırabilirsiniz isterseniz de katilden kaçmaya çalışan kurbanları oynayabilirsiniz. Oyunda hem katilin hem de kurbanların geliştirmeleri açık. Bu sayede oyunda farklı karakterde katiller ve kendinizi savunmanızı sağlayacak yeni ekipmanlar bulundurabileceksiniz. Oyun, Issız bir alanda kamp yapan dört arkadaşın o bölgede bulunan bir psikopat katil tarafından saldırıya uğraması ve gençlerin verdiği kurtulma mücadelesini konu alıyor. Oyun saklambacı andırsa da ilkokul çağımızda ki saklambaç oyununu aklınızdan çıkarın. Çünkü bu oyunda bolca stres, korku, gerilim ve işkence yer almakta. Diğer bazı oyunlarda saklandığınız yerden katilin nerede olduğunu görmenizi sağlayan bir tuş desteği yok sadece katil size yaklaştığında ani bir kalp atışı ve gerilim dolu bir müzik size katilin yakınınızda olduğunu belirtiyor. Oyunda izlediğim haritası karanlık puslu bir alanda bulunan harabe bir ev, çevresinde katili yavaşlatıp ondan kaçmanıza yarar sağlayacak ekipmanlar yer alıyor. Haritada ilerlerken çevrenizde ki ağaçlara kurulmuş işkence aletlerini görebilirsiniz. Şanslıysanız eğer katilin yerlere kurduğu kapan ve diğer farklı tuzaklara denk gelmezsiniz. Katilimizin acımasızlığı, kana susamışlığı ve vahşete açlığını durdurabilecek tek zayıf yöne ise ışıklar. Oyunda farklı bölgede bozuk olarak beş adet jeneratör bulunuyor. Bu oyunda başarıya giden tek yol dikkatli olmak ve takım çalışması ile hareket etmek. Çevrenizde ki malzemeleri iyi kullanırsanız, katilden kaçabilirsiniz. Kazanmak için ise takım çalışması yapıp katili yenmelisiniz. Katili nasıl yeneceğiniz ise size kalsın J . O

Tavsiye Edilen Oyun Gereksinimleri!

İşletim Sistemi: Win 8 64 ya da daha üst bir versiyon
İşlemci: Intel Core i3-4170 ya da AMD FX-8300 ve ya daha üst bir model 
RAM: 8 GB
Gerekli Boş Harddisk Alanı: 15 GB
Ekran kartı: DX11 Uyumlu GeForce 760 veya AMD HD 8800
DirectX: DX 11

0 yorum:

Logitech G900 Chaos Spectrum İncelemesi



Merhaba değerli blog okuyucuları, bu yazımda sizlere Logitech firmasının LOGITECH G900 CHAOS SPECTRUM ürününden bahsedeceğim. Öncelikle ürünü kullanma fırsatım olmadığını belirtmek istiyorum ama bir oyun sever olarak elimden geldiğince oyun oynarken bana kolaylık ve rahatlık sağlayacak ürünleri kullanmak isterim ve bu nedenle elimden geldiğince internette araştırma yapıp ürünleri inceliyorum. Bu ürünün de çıktığı haberini alınca bir kontrol etmek istedim ve benim gibi kendi halinde oyuncu kardeşlerime ve siz değerli okurlara anlatmak istiyorum.

Logitech G900 Chaos Spectrum Nedir!

İlk olarak oyuncuların kişisel kullanım ekipmanlarından biri olan mouse, kişinin sağ/sol eli, ateş etmek üzere hazırda bekleyen silahı, düşmanını yenmek için gösterdiği çaba ve uyguladığı taktiklerin gerçekleşmesinde birinci etken olduğunu söylemek istiyorum.  Bilindiği üzere yurt dışında özel oyun turnuvaları düzenlenmekte ve Gamer olarak da anılan profesyonel oyuncular da bu turnuvaları kazanmak için mücadele ediyor. Bu nedenle de kullandıkları ekipmanlar kendileri ile uyumlu olmalı. Klavye tuşlarının çalışır durumda olmalı. Mouse hareket hızı ve optik okuma süresi en mili saniyede olmalı. Kullandığı kulaklık sayesinde rakibine ait dış sesi iyi analiz edebilmelidir. Gelelim ürünümüzün özelliklerine.


Logitech G900 Chaos Spectrum Özellikleri!

Kablolu ve kablosuz olmak üzere iki farklı şekilde kullanılabiliyor. 1 mili saniyede geri bildirimi ile yüksek seviyede refleks göstere bilmenizi sağlayan bu ürünle tek atış şansınızı zafere dönüştürebilirsiniz. Bu mouseun ağırlığı azaltılmak için optimize edilmiştir. Bu şekilde konfor, şıklık ve zarafet bu mousea buluşmuş oldu. Diğer bir özellik ise her iki elde de kullanılabiliyor olması. Üzerinde yer alan 11 adet tuş ile kullanıcı elinize göre ayarlayabilirsiniz. Tek şarj ile 32 saat kullanım süresi olan mouse sizlere ne kadar şarj düzeyi kaldığını Battery Assistant ile belirtiyor. Yazımı burada sonlandırırken de sizleri teknik özellikleri ile baş başa bırakıyorum. İyi oyunlar iyi bloglamalar.

Teknik Özellikleri


PARÇA NUMARASI:    910-004607
GARANTİ BİLGİLERİ:  2 Yıl Sınırlı Donanım Garantisi
SİSTEM GEREKSİNİMLERİ
Windows® 10, Windows 8.1, Windows 8, Windows 7
Güçlü USB bağlantı noktası
İsteğe bağlı yazılım yüklemek için İnternet bağlantısı
PAKET İÇERİĞİ
Mouse
Şarj/veri kablosu
Kablosuz USB adaptörü
Kablo adaptörü
Aksesuar kılıfı
Yan tuş kapakları (2x sol, 2x sağ)
Yan tuş kapakları (sol, sağ)
Kullanıcı belgeleri

TEKNİK ÖZELLİKLER
İzleme
Çözünürlük: 200 – 12.000 dpi
Maks. ivme: >40 G*
Maks. hız: >300 ips*


Logitech G240 Oyun Mouse Pad’i üzerinde test edildi
Yanıt verme
USB veri biçimi: 16 bit/eksen
USB bildirim hızı: 1.000 Hz (1 ms)
Kablosuz bildirim hızı: 1.000 Hz (1 ms)
Kablosuz teknoloji: Özel 2,4 GHz
Mikro işlemci: 32 bit KOL
Kayma
Dinamik sürtünme katsayısı:* 0,11 μ (k)*
Statik sürtünme katsayısı*: 0,17 μ (s)*


Ahşap kaplama masada test edildi
Dayanıklılık
Tuşlar (Sol/Sağ): 20 milyon tıklama
Ayak: 250 kilometre
Pil Ömrü
Varsayılan aydınlatmayla: 24 saat
Aydınlatmasız: 32 saat
MOUSE TEKNİK ÖZELLİKLERİ
Bağlantı Türü: Kablolu/Kablosuz
USB Protokolü: USB 2.0
DPI (Min./Maks.): 200-12.000
USB Bildirim Hızı: 1 ms
Algılayıcı: PMW3366
Gösterge Işıkları (LED): Var, RGB
Tuşlar: 6-11
Diğer özellikler: Süper hızlı kaydırma tekerleği, oyun sırasında DPI ayarı, 5 dahili profil
Fiziksel özellikler
Yükseklik: 130 mm (5,12 inç)
Genişlik: 67 mm (2,64 inç)
Derinlik: 40 mm (1,57 inç)
Ağırlık: 107 gram (3,80 ons) yalnızca fare
Kablo Uzunluğu (Güç/Şarj Etme): 1.83


0 yorum:

Resident Evil 7 Demo İncelemesi (DİKKAT SPOILER İÇERİR)

Merhaba değerli blog okuyucuları. Bu yazımda sizlere Resident Evil 7 oyununun demo sürümünden bahsedeceğim. Oyun, Playstation Plus üyelerine özel oynanabilir hazırlandı. Oyun dili ve seçenekler Japonca olarak ayarlı. Hem japonca hem İngilizce dil seçenekleri sunuyor oyun size.  Oyun 24 Şubat 2017’de satışa çıkacak olması özleyenlerine biraz daha sabredin mesajını gönderiyor.

İlk İzlenim!

Elleri bağlı olan kişinin gözlerinden başlayan oyun, yerde yarı baygın yatan, takım elbiseli kişiden ayılıp kendine yardım etmesi ile devam ediyor. Yerden kalkarak yerde bulduğu bıçak ile karakterin bağlı ellerini çözmeye çalışırken. Arkadan gelen bir ses ile duraklaması ile oyun ikinci sahneye geçiyor ve oyun farklı bir kişinin gözünden tekrar başlıyor. Terk edilmiş bir evde ayılan karakterimizin etrafı incelemesi ile başlıyor yeni sahne. Harabe olmuş evin odalarını ve çevresini incelerken etrafta bolca kan, kemik, kesilmiş uzuvlar ve öldürülmüş hayvan cesetleri yer alıyor. Cansız mankene ait sökülmüş bir parmak, kilitli bir dolap bulan talihsiz arkadaşımız yanından düşen oyuncak bebekten korkup irkildiğinde demir makası buluyor ve kilitli dolabı açıp içinde gizlenen eski dvdlere ait bir kaset buluyor. Kaseti ilk oda da yer alan televizyona takıp izlemeye başladığımızda ise oyunumuzun hikâyesini öğrenmeye başlıyoruz.

Asıl Olaylar!

Kaseti izlerken olayların iki maceraperestin çevrelerinden duyduğu 3 yıldır terk edilmiş fakat evin içinden seslerin geldiği anlatılan perili diye tabir ettikleri evi gidip kasete almak istemeleri ile başlıyor. Evin kapısını kırarak açıp odaları gezen ikiliye bir de kameraman eşlik ediyor ve burada ise oyunumuz yine üçüncü kişi gözünden oynanmaya başlıyor ki Resident Evil için bu mutlak olandır. Aralarında konuşup tartışırken bir yandan da etrafı inceleyen ikiliden diğeri farklı bir yöne gittikten sonra korku dolu dakikalar başlıyor. Onu aramaya koyulan arkadaşımız ve kameraman kardeşimiz, şömineye gizlenen bir kolu bulup açmaları ile gizli bölmede yer alan kapı açılıyor. Kapıdan içeri girdikten sonra ise aslında o evin terk edilmemiş olduğu anlaşılıyor. İçeri girdikten sonra aşağıya inen bir merdiven yer alıyor ekibimiz aşağı indikten sonra depo veya mahzeni andıran bir yerde buluyorlar kendilerini ve kaybolan arkadaşları sırtını onlara dönük şekilde orada bekliyordu. Kayıp arkadaşımıza ilerleyen kameranın onu kendine döndürmesi ile hem evde yalnız olmadıkları gerçeğini öğreniyorlar hem de kayıp arkadaşlarının orada asılı şekilde ölü bedenini buluyorlar.

Demo Finali!

Kasetin bitiminden sonra oyun tekrardan birinci kişinin gözünden devam ediyor. Masada “Senin başını taş ile ezeceğim” yazılı notu bulan oyuncumuz kasette bulunan gizli bölmeye doğru ilerliyor. Gizli bölmede bulduğu anahtar sayesinde zaman kaybetmeden kaçması gerektiğini anlamış olacak ki korku ile kapıya doğru koşuyor bulduğu anahtar sayesinde kapıyı açıp kaçarken son kez arkasına bakmayı isteyen arkadaşımız yaşlı, yüzünde ki derisi soyulmuş kanlar içerisinde bir adamın saldırı ile karşılaşıyor. Son olarak oyun tekrar başlangıçta ki sahneye dönüyor ve takım elbiseli abimizin de ölümünü bizlere sunuyor. Korku dolu dakikalardan sonra aslında evde ki ailemizin ölmediğini sadece yemek yeme tarzlarını değiştirerek insanları yemeye karar verdikleri kanaatindeyim.  

İyi bloglamalar Hayırlı Ramazanlar.


Blogcu Baykuş!

0 yorum: